AVUSTURYA TARİHİ VE GECE HAYATI 2024

Schönbrunn Sarayı

Başkent Viyana’da bulunan Schönbrunn Sarayı Avrupa’nın en şaşalı saraylarından biridir. Birçok Avrupa ülkesini asırlarca yöneten Habsburgların yaz aylarında kullancağı ikametgahı olarak inşa edilmiştir. Avusturyalı meşhur mimarlar Johann Bernhard Fischer von Erlach ve Nicolo Pacassi’nin ortak tasarımı olan nadide saray 1699 yılında açılmıştır. Rokoko tarzında inşa edilen sarayın adını Roma İmparatoru Maximilian koymuştur. İmparator saraya yakın bir yerde su içmiş ve bu suyun tadını çok beğenerek buraya çeşme yapılmasını buyurmuştur. Çeşmenin adı da Schönbrunn (güzel çeşme) konulmuştur. Avusturya’nın tarihi ve turistik yerleri içerisinde ülkenin sembolü niteliğinde olan Schönbrunn Sarayı’nı mutlaka görmelisiniz.

Hofburg İmparatorluk Sarayı

Viyana’nın merkezinde bulunan tarihi bir saraydır. Hofburgların ve çeşitli imparatorlukların, cumhurbaşkanlarının 1279 yılından bu yana resmi ikametgahı olmuştur. Johann Bernhard Fischer von Erlach, Joseph Emanuel Fischer von Erlach, Johann Lukas von Hildebrandt ve Domenico Carlone gibi büyük mimarların eseri olan Hofburg İmparatorluk Sarayı Barok mimari tarzının ülkedeki en değerli örneklerinden biridir. Ayrıca bu sarayda yaklaşık 4,650 bin civarında tarihi kalıntı sergilenmektedir. Yüzyıllarca Avrupa’nın en önemli yönetimlerine ev sahipliği yapan bu mükemmel saray, Avusturya’nın gezilecek yerlerindendir.

Belvedere Sarayı

Viyana’nın merkez ilçelerinden biri olan Landstrasse’de bulunan harika bir saraydır. Yukarı ve Aşağı Belvedere olarak çift bölümden meydana gelen tarihi saray Barok mimari tarzını yansıtmaktadır. Johann Lucas von Hildebrandt’ın tasarladığı eşsiz saray 1668 ve 1745 seneleri arasında tamamlanarak hizmete açılmıştır. Şu anda saray sanat müzesi tarzında hizmet vermektedir ve içerisinde bir çok tarihi eserle yanaşı mükemmel çizimler bulunmaktadır. Avusturya gezisinde Belvedere Sarayı’nın doyumsuz mimarisini ve sahip olduğu eserleri görmeden kentten ayrılmayın.

Aziz Stefan Katedrali

Viyana’nın manevi sembolü niteliğindeki katedral 1147 ve 1160 yılları arasında inşa edilmiştir. Ülkenin ana kiliselerinden biri olarak tanınan Aziz Stefan Katedrali meşhur mimar Anton Pilgram tarafından dizayn edilmiştir. Roma Katolik kilisesi olarak hizmet veren dini yapı, Romanesk ve Gotik mimari stillerinde oluşturulmuştur. 70 metre genişliğindeki kilisenin kubbe yüksekliği 107 metredir. Kulesinin yüksekliği ise yaklaşık 137 metredir. Ülkenin en önemli kutsal yapılarından biri olarak bilinen Aziz Stefan Katedrali, Avusturya gezi rehberinizde kesinlikle yer almalıdır.

Viyana Sanat Tarihi Müzesi

Avusturya-Macaristan İmparatoru I. Franz Joseph’in emriyle 1872 ve 1891 yılları arasında inşa edilen kurum Avusturya’nın en önemli sanat tarihi müzesidir. Müze binası Gottfried Semper ve Karl Freiherr von Hasenauer tarafından tasarlanmış olup dikdörtgen yapıdadır. Her yıl 600 binden fazla ziyaretçi ağırlayan Viyana Sanat Tarihi Müzesi Jan van Eyck, Albrecht Dürer, Tintoretto ve Giuseppe Arcimboldo gibi sanatçıların çalışmalarına ev sahipliği yapmaktadır.

Hohensalzburg Kalesi

Salzburg kentinde deniz seviyesinden tam 506 metre yükseklikte bulunan kaledir. Şehre hakim noktalardan birine konuşlandırılan Hohensalzburg Kalesi, 1077 yılında yapılmaya başlanmıştır. Türk işgalleri korkusu nedeniyle genişletilme ve ekleme çalışmaları 17. yüzyıla kadar süren kale 250 metre uzunluğa ve 150 mere genişliğe sahiptir. Mükemmel kulelere sahip olan Hohensalzburg Kalesi, Avrupa’nın en büyük Ortaçağ kalelerinden biri olarak bilinmektedir. Avusturya’nın turistik yerlerinden birine dönüşen bu harika savunma kalesi kesinlikle görülmelidir.

Mirabell Sarayı

Mimar Wolf Dietrich Raitenau’nun sevgilisi için tasarladığı Mirabell Sarayı Salzburg kentinde bulunmaktadır. 1606 yılında tamamlanan barok saray ve bahçeleri Avusturya’nın tarihi ve turistik yerlerinden birine çevrilmiştir. Her yıl yüz binlerce turist ağırlayan saray UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde bulunan yapılar arasına girmiştir. Mirabell İtalyanca kökenli bir kelimedir ve ‘muazzm, muhteşem’ gibi anlamlara gelmektedir. Yaklaşık 100 yıl sonra 1710’da yeniden Barok stilde oluşturulan saray, Johann Lukas von Hildebrandt tarafından dizayn edilmiştir. Avusturya seyahatinizde Mirabell Sarayı ve eşsiz bahçelerini keşfetme fırsatını tepmeyin.

Hellbrunn Sarayı

Salzburg kentinin güney kısmında bulunan Barok tarzda inşa edilmiş bir villadır. Salzburg Prensi ve Başpiskoposu Markus Sittikus von Hohenems tarafından 1613 ve 1619 yılları arasında inşa edilmiştir. Yazlık konut olarak inşa edilen Hellbrunn Sarayı, yemyeşil bahçesi, havuzları, su fıskiyeleri ve heykelleriyle de dikkat çekiyor. Salzburg’la özdeşleşen yapılardan biri olan saray Avusturya gezisindekiler için en ideal noktalardandır.

Albertina Müzesi

Viyana’da hizmet veren bir sanat müzesidir. Yaklaşık 65 bin çizim, 1 milyon civarında baskı ve grafik çalışmalarına ev sahipliği yapan Alberta Müzesi, 1745 yılında hizmete açılmıştır. Empresyonist ve erken 20. yüzyıl sanatının iki önemli koleksiyonlarının yer aldığı müzede mimari çalışmalar da göz doldurmaktadır. Geçici sergilerin de sunulduğu kurum Avrupa’nın en değerli sanat müzelerinden biri olarak tanınmaktadır. Sanatseverler Avusturya gezi rehberine Albertina Müzesi’ni muhakkak eklemeli.

Doğal Tarih Müzesi

İlk koleksiyonları 1750’li yıllarda oluşturulan kurum, başkent Viyana’da faaliyet göstermektedir. Bilim insanlarının insan ve hayvanlar üzerinde gerçekleştirdiği araştırmalar için ideal mekanlardan biri olan Doğal Tarih Müzesi, yaklaşık 30 milyon nesne içermektedir. 1889 yılında hizmete açılan ve sürekli büyüyen koleksiyonlarıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken kurum, modern sergi ve çağdaş sunumları sayesinde daha fazla tercih edilmektedir. Avusturya’nın gezilecek yerlerinden biri olan Doğal Tarih Müzesi’nde yeni türlerle tanışmanın ayrıcalığını yaşamalısınız.

Ambras Kalesi

İnnsbruck kentinin hakim noktalarından birine konuşlandıran Rönesans mimarisini aksettiren saray tipli bir kaledir. Deniz seviyesinden 587 metre yükseklikte bulunan Ambras Kalesi, 16. yüzyılda inşa edilmiştir. Kentin en turistik yeri olarak bilinen kale dünyanın en eski sanat eserlerine de ev sahipliği yapan bir müze olarak da faaliyet göstermektedir. Kale Arşidük II. Ferdinand’ın 16. yüzyılın ortalarından başlayarak yaklaşık 42 yıl boyunca özel konutu olarak kullanılmıştır.

Grossglockner

Ülkenin Doğu Alpleri tarafında bulunan ve Hohe Tauern olarak bilinen bölgenin zirvesidir. 3,798 metre yüksekliğe sahip olan Grossglockner ülkenin en yüksek dağıdır. Dağcıların ilgi odağı haline gelen bölgeye ilk kez 1800’lü yılların başında tırmanılmıştır. Kış turizmi açısından önemli bir turistik bölge haline gelen dağ kayak, snowboard gibi kış sporlarının en fazla yapıldığı noktalardan biridir.

Klopein Gölü

St. Kanzian kentinde deniz seviyesinden 446 metre yükseklikte bulunan Klopein Gölü, 110 hektarlık alanı kaplamaktadır. Göl suyu sıcaklığı 29 derecelere kadar çıkmaktadır ve bölgedeki sıcak göllerden biridir. En derin noktası 48 metreye ulaşmaktadır ve barındırdığı balık türleriyle bölgedeki önemli balıkçılık mekanlarından biridir. Mükemmel manzarasıyla tatilcilerin ve piknik yapmak isteyenler için de popüler alanlar arasında bulunmaktadır.