Doğu Ekspresi ile Kars Yolculuğu | Adana’dan Kars’a

Doğu Ekpresi ile Kars Gezisi

Hiç kar görmeyen bir Adanalı olarak karı görebileceğemiz en iyi yer olarak nereyi mi düşündük;tabi ki Kars.

Bu yolculuğu daha keyifli ve akılda kalıcı,aynı zamanda tatmin edici bir hale getirmek için ise seçtiğimiz araç ise Doğu Ekspresiydi.

24 saat sürecek olan bu yolculuğu en konforlu şekilde sürdürebilmek için tercihimiz yataklı vagon oldu.

Yolculukta Sizleri Bekleyenler

Yolculuğumuza Adana otogarından Ankara’ya doğru yola çıkarak başladık.
Ankara’da geçirdiğimiz 1 saat sonunda Doğu Ekspresine ulaştık. İlk olarak yataklı vagonu,ardından ise 27 saat sürecek olan odamıza ulaştık. Bilet kontrolü ve üzerimizi değiştirdikten sonra yataklı vagondaki odamızı incelemeye koyulduk. Bir lavabo, içinde ufak tefek atıştırmalıklar bulunan mini bir buzdolabı, eşyalarınızı katabileceğiniz bir raf ve askılık, üzerinde yemek yiyebileceğiniz bir masa ve çengellerini açıp uygun pozisyona getirdikten sonra yatağa dönüşen 2 koltuk bulunmakta.Vagonun içerisi ise oldukça sıcak. Aynı zamanda kapının üzerindeki panelden oda sıcaklığını istediğiniz ölçüde ayarlayabilirsiniz. Daha sonra kondüktör tüm odaları sırasıyla gezip temiz çarşaf ve battaniyelerle yataklarınızı hazırlayıp size vagon ve tren ile ilgili gerekli bilgileri vermek için son kez uğruyor tabi ki siz onu çağırmadığınız müddetçe. Yolculuk akşam saatlerinde başladığı için gece boyunca maalesef karanlıktan dolayı hiçbir şey göremiyorsunuz. Bunun için yapmanız gereken en iyi şey yemeğinizi yiyip, alarmınızı güneşin doğuşuna ayarlayıp yatmak. Tabi ki trenin gece oldukça süratli olması, sağa sola sürekli yalpalanması, yatağın yeterince konforlu olmaması da eklenince ne kadar uyuyabileceğiniz size kalmış…

Daha sonra ise sabahın ilk ışıklarıyla Erzincan-İliç’in müthiş manzarasıyla karşlaşıyorsunuz. Yol boyunca gerek dağlar, gerek nehirler, uzunlukları değişen onlarca tünel derken manzaraya dalıp gitmemek mümkün değil…
Yol boyu kendinizi büyülü bir kartpostalin içinde yolculuk yapıyormuşsunuz gibi hissedeceksiniz.

Aynı zamanda trenin içinde serbestçe dolaşabilir, yemek vagonunda bir şeyler atıştırabilir ve içebilirsiniz.

Ekspreste İletişim

Yolculuk boyunca internet neredeyse hiç yok veya istasyonlara yaklaştıkça kısmen çekiyor. Sinyali zayıf olması telefon görüşmesi yapabilmeyi oldukça zorlaştırıyor.  Tren belirli istasyonlarda çok kısa sürelerle duruyor. Bu yüzden trenden inmemek en iyi tercih olabilir.

Hoş vakit geçirmek için iyi bir müzik listesi oluşturup dinleyebilir, kitap okuyabilir, indirdiğiniz herhangi bir filmi izleyebilir veya iskambil, scrabble vb. oyunlarla keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Erzurum’a yaklaşırken ise artık Doğu Ekspresinin bir geleneği haline gelmiş olan cağ kebabını ister kondüktör ister kendi imkanlarınızla trene söyleyebilirsiniz. Menüde kısaca cağ kebabı, içecek, salatalar ve tatlı olarak da yine yörenin meşhur tatlısı olan kadayıf dolması.

Duraklamalarla geçen 27 saatin ardından Kars Tren Garına nihayet ulaşıyorsunuz.

Sonunda Kars

Kars’ta konaklamak için bir sürü otel aynı zamanda öğretmen evi ve polis evi mevcut.

Ancak gecenizi konforlu bir şekilde geçirmek istiyorsanız Kars Konak Oteli tavsiye etmekteyiz. Gerek temizliği, gerek personelin ilgisi ve fiyatıyla tamamen hakkını veren bir işletme olarak karşımıza çıkmakta. Maalesef kahvaltıları için pek aynı şeyleri söylemek pek mümkün olmasa da genel anlamda bir fiyat performans oteli diyebiliriz.

Kars genel olarak oldukça güzel bir şehir. Rus mimarisinden kalma binaları, yer yer geniş caddeleri ile birçok ilimizden oldukça farklı… 

Kars’ta Gezilecek Yerler

Kars’ta ilk günümüzü Ani Harabeleri’ne gitmek için ayırdık. Şehir merkezinden kalkan servis ile Örenyerine ulaştık. 

Ani Harabeleri

Ani Harabeleri tam anlamıyla bir kültür mirası. Yaklaşık 4 bin yıllık olan yapılar hiç el değmemiş, bozulmamış şekliyle surları içerisinde sizi karşılamakta. Oldukça büyük olan bu yeri tamamen gezmek yaklaşık 2 saat sürmekte. İçerisinde kilisesi, camisi, hamamları bulunan, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu yer tam olarak Ermenistan sınırında bulunmakta…

Türkiye-Ermenistan Sınırı

Daha sonra ise Kars’ı gezmeye iki gün ayırdığımızdan dolayı Kars şehir merkezini gezdikten sonra Kars Kalesi’ne doğru yola koyulduk.Kars Kalesi’ne ulaşmak ise oldukça yorucu ve bir o kadarda zahmetli. Ancak kaleye ulaşıp aşağıya baktıktan sonra sizi karşılayan kar altındaki şehri görünce tüm yorgunluğunuzu bir anda unutuveriyorsunuz. Kale oldukça büyük ve bir o kadarda sağlam. İçerisinde oturup dinlenebileceğiniz bir kafeteryada bulunmakta. Aynı zamanda kale üzerinde bulunan top(silah) önünde güzel fotoğraflar çekebilir bu anı ölümsüzleştirebilirsiniz.

Kars Kalesinden Bir Manzara

Maalesef Aralık ayında gitmemize rağmen henüz Çıldır gölü donmadığı için oraya gitmekten vazgeçtik. Bize soracak olursanız Aralık ayının sonlarına doğru giderseniz Çıldır Gölü üzerinde kayabilir ve balık tutabilirsiniz.

Gelelim Karsta neler yediğimiz konusuna…
İlk gün Hanımeli Restorantında olmazsa olmaz kaz eti ve ayranaşı çorbası içtik.
Kaz eti tuzla marine edildiği için biraz tuzlu ve sert bir et ama oldukça lezzetli. Bir porsiyon bulgur pilavı üzerinde kaz eti için yaklaşık 75 lira gibi bir meblağ ödüyorsunuz ancak kesinlikle paranıza değiyor.
İkinci gün ise Pushkin Restourant’ı tercih ettik. Tarihi bir bina ve ışıklandırmalarıyla oldukça güzel bir mekana sahip…
Burada ise tekrar Kars’a özgün olan yemek olan piti kebabını tercik ettik. Kuzu eti ve nohutla yapılan bu yemek oldukça lezzetli ve doyurucu…
Son olarak hiç kar görmemiş bir Adanalı olarak karın altında dolaşmak, Kars’ın soğuk ama bir o kadar temiz havasını içine çekmek, adeta tarihin bir köşesinden kopmuş gelmiş bir his uyandıran bu şehre tekrar gelmek için sabırsızlanıyorum…
Sağlıcakla kalın…

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir